Duygusal gelişim, duyguları tanıma, anlama, ifade edebilme, ortama uygun şekilde düzenleyebilme ve başkalarının duygularını anlayabilme becerilerini içerir.
Neden Önemlidir?
Duygusal gelişim, diğer gelişim alanları içerisinde önemli bir yere sahiptir ve sosyal gelişim, akranlarla iletişim, davranış gelişimi, bilişsel gelişim, akademik başarı, okul yaşantısı gibi diğer alanları önemli ölçüde etkilemektedir. Duygusal gelişimde problem yaşayan çocukların, akranlarıyla ilişkilerinde sorun yaşadığı, sosyal ortamlara uyum sağlamakta güçlük çektiği, okul hayatında sorunlar yaşadığı, akademik başarısında düşüş gerçekleştiği ve yetişkinlikte de çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığı görülmüştür.
Nasıl İlerler?
Doğumun üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra bebekler ilgi, acıya karşı stres, ilk altı ay içinde öfke, şaşkınlık, sevinç, korku, üzüntü, utangaçlık, 18-24 ay içinde empati, kıskançlık, utanma, 30-36 ay içinde ise suçluluk, gurur, utanç duygularını deneyimlemeye başlarlar. Bir yaşın sonunda ise geniş bir duygusal kapasiteye sahip olurlar ve duygularını farklı yollardan ifade etmeyi öğrenirler. Örneğin istediklerini elde etme konusunda öfke duygusundan yararlanırlar. Doğumdan 8 yaşına kadar çocuklar; duygusal eylem ve tepkilerde bulunma, duyguların farklı durumlarda ortaya çıkabileceği, duyguların diğer bireyler arasında iletişimin temeli olduğu, duygular aktarılırken farklı modellerin kullanılabileceği, duyguların duruma, kişilere ve zamana göre değişebileceği anlayışını geliştirirler. Yaşları büyüdükçe çocuklar kendisinin ve başkalarının duygularını daha rahat tanımaya, anlamaya, ifade edebilmeye ve düzenlemeye başlarlar.
Ebeveynlerin Rolü
Çocuğun sağlıklı duygusal gelişim gösterebilmesinde, aile içerisindeki duygusal etkileşim ve anne-baba-çocuk ilişkisi, hatta anne ve babanın kendileri arasında olan ilişki kritik bir öneme sahiptir. Bebek henüz dünyaya gelmeden anne babanın bebeği dünyaya getirmede istekli olup olmaması, bebekten beklentileri, anne baba olmaya hazır olup olmamaları gibi faktörler, ailenin bebeğin duygusal gelişiminde rol oynayacağını gösterir niteliktedir. Dünyaya gelen bebeğin çevreyle olan ilk etkileşimleri, bakım verenle kurduğu bağ, ebeveynlerin tutarlılığı çocuğun duygusal gelişiminde belirleyici olacaktır. Çocuğun ihmal edilmesi, olduğu gibi kabullenilmemesi ve kıyaslama yapılması, anne-babanın çocuğun gelişim düzeyinin üzerinde beklentilerinin olması, reddedici ve ilgisiz davranması, aşırı baskıcı ya da izin verici tutumda olması, aile içinde duygusal iletişimin eksik olması, anne baba arasındaki şiddetli tartışmaların sık yaşanması duygusal gelişimi olumsuz etkilemektedir.
Çocuğunun Duygusal Gelişimini Desteklemek İsteyen Ebeveynler Neler Yapmalıdır?
- Çocuklar ebeveynlerini rol model aldıklarından, anne babalar olarak kendi duygusal deneyimlerinizi aile içinde paylaşmaktan kaçınmayın.
- Çocuğunuza olduğu gibi sevildiğini ve kabul gördüğünü hissettirin.
- Çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarına karşı duyarlı davranın. Anlayışlı, güven verici ve destekleyici bir tutumda olun.
- Çocuğunuzla sık sık duygular hakkında konuşun. Birlikte aktiviteler planlayın. Çizgi film izleme, masal okuma, oyun oynama gibi aktiviteler sonrası kahramanların duyguları üzerine konuşun.
- Özellikle oyun oynadığı zamanlar çocuğun duygularını en rahat ifade ettiği zamanlardır, oyunun gücünden yararlanın.
- Çocuğunuzu dinleyin, bedensel mesajları anlamaya çalışın. Duyguları hakkında konuşması için cesaretlendirin.
- Aile içinde uyulması gereken kuralları ortak olarak önceden belirleyin ve bu konuda tutarlı olun.
- Çocuğunuzu ve içinde bulunduğu gelişim özelliklerini tanıyın ve uygun şekilde davranın.
- Çocuğunuzun olumlu davranışlarını fark edin ve takdir edin.
- Çocuğunuza duygularını nasıl düzenleyebileceği konusunda yardımcı olun.